Portland Galibiyeti – Kim, Ne Dedi?

Lakers’ın play-offlara çok özgüvenli ve hazır giren Portland karşısındaki ilk maçında gösterdiği performans herkesi hayal kırıklığına uğratmış ve ligin tekrar başlamasının ardından gelen kötü gidişatın play-offlarda da süregeleceğine dair spekülasyonların yaratılmasına sebep olmuştu. Ancak ekibimiz bize 2. maçı ne kadar istediğini, motivasyonlarının ne kadar yüksek olduğunu gösterdi ve Oregon ekibini adeta domine ederek herkese Lakers’ın gerçek potansiyelini göstermiş oldu.

Maç sonu ise takımdaki bu ani değişimin nasıl gerçekleştiği merak konusu oldu ve oyuncularımızdan LeBron, AD, KCP ve Koç Vogel merak edilen bu sorulara yanıt verdi.

Kentavious Caldwell-Pope‘dan başlayalım. Sezon içinde yaklaşık 4 ay boyunca 40% üzeri bir yüzdeyle üçlük atan KCP’nin eski formuna ne zaman kavuşacağı herkes için merak konusuydu. Takımdaki şutörlerin performansı üzerine KCP:

Şut performansımızın değişmesi tamamen ritmimizle alaklı. Sadece her zaman şut atmaya hazır bir biçimde bekliyoruz. Daha önce de böyle kötü dönemler yaşadım ama her zaman motivasyonumu tüksek tutup şut atmaya hazır halde duruyorum. Ayrıca tüm saha boyunca ve 48 dakika süresince baskıyı onların üzerinde tutup onlara sürekli olarak hareketli ve yakın savunma yapmaya çalışıyoruz. Topu Lillard ve McCollum’un elinden uzaklaştırmak için çabalıyoruz ve böylece takımdaki diğer oyuncuların topu yönlendirmesini istiyoruz.

Koç Frank Vogel, takıma her zaman güvenen ve bunu sürekli olarak dile getirirken, maç sonunda takımda gerçekleşen bu gelişmelere ve değişimlere dair önemli açıklamalarda bulundu. İkinci maçta en çok göze çarpan şeylerden biri olan savunma hakkında düşünceleri alınan Vogel, şu açıklamalarda bulundu:

Bu maç çok daha agresif bir tutum sergiledik. Çok üst seviyelerde rekabetçi bir şekilde oynadık. Karşı takımın hücumcularına çok saygımız var ve onları ciddiye alarak oynuyoruz.

Anthony Davis, ilk maçta istatistik kağıdına bakıldığında fena bir performans göstermemiş gibi görünse de, bu maçtaki oyunuyla işlerin öyle olmadığını gösterdi. Portland uzunlarını çaresiz bırakan oyunuyla herkesin beklentisini karşılayan Davis, takımın 1-0 geride olmasından, saha avantajından ve taraftarlarından yoksun olmalarına rağmen nasıl böyle bir geri dönüş yapabildikleri sorusuna şu yanıtları verdi:

Hiçbir zaman bir seride 2-0 geriye düşmek istemezsiniz. Bu yüzden sezon boyunca bizim mottomuz “asla iki kez üst üste yenilme” üzerine kuruluydu. Bu maça gelirken de sürekli bunu düşündük. Ek olarak bizim kenar oyuncularımız Bubble’daki en motive kenar oyuncuları. Saha içinde her zaman hazırlar ve saha dışında da sonuna kadar desteklerini hissediyoruz. Bu da bize büyük bir motivasyon ve özgüven kaynağı oluyor.

LeBron James, Portland serisinin ilk maçında tarihi bir performans sergilemesine rağmen mağlubiyete engel olamamıştı. İkinci maç sonundaki düşünceleri şu şekildeydi:

Savunmada yaptıklarımız her zaman hücumda iyiye doğru yönelmemize sebebiyet veriyor. Karşı takımı durdurduğumuz an hemen hızlı hücumlarla rakip potaya yöneldik ve hızlı sayılarla momentumu yakaldık. Ayrıca maç boyunca üçlük yüzdemizin yüksek olması tüm takımın geniş bir alanda oynamasını sağladı. İçeride Javale ve Dwight’a alan açılmış oldu ve onlar da pota altında işi rahatça bitirebildiler. Dışarıda ise özellikle KCP’nin savunmayı üzerine çekmesi, bizlerin de rahat oynamasını ve içeriye girip lob pasları, smaç ve turnikeleri özgüvenli bir şekilde bitirmemize neden oldu. Ayrıca sezon boyunca takım içinde birçok sorun yaşadık. Kobe’nin trajik vefatı, sezonun kapanması ve Avery Bradley gibi önemli bir oyuncuyu kaybetmek bizlere negatif etki olarak yansıdı ama bunların hepsinin üstesinden bir şekilde geldik ve hala şampiyonluk için çalışıyoruz. Bundan dolayı bu takımı ‘farklı’ olarak görüyorum.