Ekşi'de Allen Iverson başlığına yazılan bir entry Debe'ye girmiş. Buyurun:
" prime zamanlarında en korkulan, savunulması için en çok kafa yorulan oyunculardan biridir. hatta kobe bryant kendisi üzerinden 41 sayı 10 asist yaptığı maçın ardından onu savunmak için araştırmalarında öyle bir noktaya gelmiştir ki kendini köpek balıklarının fok balıklarını nasıl avladığını anlatan makalelerde bulmuştur.
kim olduğunu tam hatırlamıyorum ama bir lakers maçı sonrası kobe'yi savunan adamla yapılan röportajda "kobe'yi savunmak nasıl bir duygu" sorusuna oyuncu "kobe'yi savunmak çok zor ama iverson'ı savunmak imkansız" demişti. konuyla ve o günkü maçla tamamen alakasız bu adam nasıl kafasında yer edindiyse "savunma" denince kafasında yine bu küçük dev adam belirmişti.
bu arada kobe'nin de ne kadar takıntılı bir manyak olduğunu ve gerçekten bir sonraki maçta iverson'ın kobe savunurken hiç sayı atamaması ile onu avladığını da söylemeden geçmemek lazım.
şimdiki şaklabanlar neredee bu adamlar nerede?? "
--
Son cümle yeterli özet zaten. Bu geist devam ettikçe 250-300 sayıları da görürüz.
Eskiden yeni nesle daha çok söverdim, eskileri daha romantik yad ederdim ama biraz da dönem şartlarıyla alakalı çoğu. Eski challenger adamların bugünün ekosisteminde yeri yok. Bugünkü çocuklar da eskilerin zamanında oynasaydı bugünkü gibi şaklaban olamazlardı. Hani bir döngü vardır ya "xx adamlar yy zamanlar yaratır, yy adamlar zz zamanlar yaratır ... " gibi standart örüntüyle devam eden, biraz mesele o işte. Bazı çiçeklerin, bazı topraklarda yetişmediği gibi; doğru mevsim de önemli.
Dünya sporunda izlediğim branş kalmadı. Bugünkü karakter algısının benim açımdan izlenebilir bir cazibesi yok. Yapacak bir şey de yok.