Abi yanlış anlama ama ben bu cümleyi 4 senedir duyuyorum. Büyük bir sakatlık yaşamadıkça 3 sezon daha bu seviyede oynayacaktır. Kobe'nin GSW maçında aşili koparmadığını düşün; aynı şey.
Yaşlı olması doğru bir konu sonuçta, en büyük etkisi de Kobe'nin son sezonundaki istatistiklerinin etkileyiciliği kadar savunmadaki verimsizliğiydi. Kobe o sezon, biraz da Nash-Howard sakatlık ve uyumsuzluklarının da katkısıyla, tüm hücum yükünü sırtlamaya kalkışmıştı. Bu zaten yorgun bacakların savunmada iyice diğer 4 kişi adam savunması yaparken Kobe'nin ayağı gidince kovalaması ayağı gitmeyince switch yapmasına dönmüştü.
Lebron'u sevmeyen biri olarak Kobe'den çok Karl Malone ya da HIV pozitif olmasa Magic gibi yaşlanacak gibi duruyor(canı sıkılan boş olan 96 Magic videolarına bakabilir youtube'dan). 4 numarada çok efor harcamadan post'tan oyun kurarak veya perde yapıp switchleri zorlayıp mismatch kovalayarak çok rahat geçirir normal sezonu. Gençler enerjisiyle onun açıklarını kapamaya çalışırlar ve zaten bunun için çok uygun parçalar.
Bir önemli nokta daha var yine Warriors hakkında konuşmuş olacağım ama, Lakers'ın yapmaya çalıştığı en temel şey bu FA'de oyunun temposunu istediği zaman düşürüp istediği zaman arttırabilecek playmakerlarla takımı donatmak gibi duruyor. Warriors'ı Rockets'ın zorlamasının belki de en temel nedeni, biraz da underrated bir nedendi bu, Chris Paul'un pace'i domine etmesiydi. Her hücumda tempoyu yavaşlatıp mismatch kovalayıp ISO hücum etmenin en büyük avantajları, rakip takımın temposunu düşürmek ve top kaybı sayısını azaltmak olur genelde. NBA'de tempoyu dikte eden playmakerlar diye bakarsak Paul'u 1 numaraya koyduktan sonra Lebron ve Rondo ilk 5'tedir bu konuda sanırım. İlginç bir takım dinamiği olacak bu sene. Rondo etrafında Hart-Svi-Kuzma gibi koşan, cut eden, şut atan genç oyuncularla 5-5-9 maçları bol bol çıkarabilir.