Selam sevgili gönül dostları. Dün gece aldığımız vahim mağlubiyet sonrası bir klasik olan felaket tellallığı yapmak üzere yazıma başlamış bulunmaktayım. İşin şakası bir yana; yeterince iyi miyiz, hayal ettiğimiz seviyede miyiz gibi sorularla genel bir değerlendirme yapacağım. Derecemiz 17-3, daha ne olsun diyeceksiniz elbette ama bunda kolay fikstürün de büyük payı olduğunu unutmamak gerek.
İlk 7-8 maçı sağlam oynadık, özellikle savunmada. LeBron sezona iyi girdi ve Davis çok etkiliydi. Bradley de aynı şekilde dış alan savunmasında öyle. Takımın kimliği bana göre savunma ve bu konuda istediğimiz zaman müthiş işler yapabileceğimizi gösterdik. Devamındaki maçlarda savunma eforunu düşürdük, Bradley sakatlandı ve yeteri kadar oynama trendine girdik. Ama bu sefer de üçlük yüzdemizi arttırarak ve maç sonlarını iyi oynayarak bu bölümü de kazasız geçmeyi başardık. Sezonun bu bölümünde korkutucu bir oyun oynamaya gerek yok elbette ancak takımda birkaç sıkıntı var gibi gözüküyor.
Aslında dönüp dolaşıp bu sorunlara geliyorum sezon başından beri. Kadro şekillendiğinde de belliydi bunların temel bir problem olabileceği. LeBron’un oyun kurucu oynaması ve onun dışında elimizde sadece 1 maç iyi oynayıp 2 maç kötü oynayan, sakatlıktan başını zor kaldıran Rondo’nun bulunması. Caruso çoğu alanda elinden geleni yapsa da top yönlendirme ve oyun kurma konusunda yetersiz.Evet LeBron kariyeri boyunca topu elinde isteyen ve takımı yönlendiren isim oldu. Ama yanında bu konuda elini rahatlatacak yardımcılar vardı. Bu sene rolü komple oyun kurucuya döndü ve hücumdaki çoğu şey tamamen ona bağlı. Rakip sahaya topu sürmek görevi bile ona kalıyor maç boyunca. Bu 35’ine gelen bir LeBron için gereğinden ağır bir yük.
LeBron bu iki ağır sorumluluğu kaldırabilecek kapasitede bir oyuncu elbette ancak şu an bunun için uygun bir yaşta mı? Zaten LeBron için klasiktir; sezona yavaş başlar, All-Star’dan sonra yükselişe geçer ve sezon sonunda formunun zirvesine çıkmaya çalışır. Ha bu sezon iyi başladı ayrı konu ama yaşını da düşünerek maç içi eforunu ekstra korumaya çalışıyor. Bu durum takımı da etkiliyor, temelde her şey onun üzerinden başladığı için. Bazen rakip sahaya bile geçmeden uzaklardan top indiriyor yorulmamak adına.
Henüz normal sezonun ilk çeyreğini geride bırakmak üzereyiz. Zaten esas ölçü maçları yeni başlıyor. O maçlardan sonra daha sağlıklı bir değerlendirme imkanı olacaktır. Takımın ve LeBron’un sezon ilerledikçe daha iyi seviyeye geleceğini, hücumu daha keskin hale getireceğimizi umuyorum ve düşünüyorum. Savunmaya güvenim tam. Bu süreçte serbest oyuncu piyasasından veya takasla takıma LeBron’un elini rahatlatabilecek bir oyuncu da katabilirsek içim daha ferah olacak açıkçası. Bir de iddialı bir takıma gitmesi beklenen Iguodala meselesi var tabii…