Sezon başındaki kolay fikstürü iyi değerlendirerek 12-2’lik dereceyle ligin zirvesine yerleşmiş bulunuyoruz. Bu bölümde “savunma” faktörü adeta kimliğimiz haline geldi ve bu konuda da en tepede olmayı başardık. Oyuncular da yavaş yavaş birbirine alışıyor ve şampiyonluk parolasıyla girdiğimiz sezonda birlik beraberlik olarak ‘takım’ hüviyeti yavaş yavaş oturuyor.
Fikstürü bu konularda iyi değerlendirsek de, hücum çeşitliliğini daha ileri taşıyabilir miydik, sadece bu soru işareti gibi gözüküyor. LeBronball dışında alternatif planlar ve setler üzerinde çalışıp pratik yapabilirdik sanki. Ya da mevcut hücumu daha keskin hale getirebilirdik ama bunun için henüz geç değil tabii. Neyse, şimdi 4 maçlık bir batı turnemiz var. Sırasıyla Thunder, Grizzlies, Spurs ve Pelicans deplasmanlarına gidiyoruz. Hepsinin galibiyet oranı %50’nin altında. Kötü olan kısmı ise bu 4 maçı 6 gün içinde oynayacak olmamız.
Turne öncesi ufak bir rakip ve maç analizi yapmak istedim.
Thunder
Grizzlies
Kısıtlı bir kadroları olsa da onlar da fena iş çıkarmadı şu ana kadar. Bizimle oynadıkları maç dışında çok takip ettiğim söylenemez. Savunmamız ve kalitemizle bu maçta daha rahat bir galibiyet alabiliriz gibi geliyor. Ja Morant ve Jaren Jackson gibi 2 önemli genç oyuncuları var. Valanciunas da verilen görevi yapıyor. Ama kadro derinliği ve kalitesi olarak üstünlük kurmamız gerek. Umarım back-to-back olması maçı zora sokmaz.
Spurs
Tam 7 maçtır yeniliyorlar ve alışık olmadığımız bir şekilde batının dibine doğru yol aldılar. Günümüz basketbolunun tersine çılgınca orta mesafe üzerinden gidiyorlar bildiğiniz gibi. Zaten takımın en önemli 2 oyuncusu DeRozan ve Aldridge olunca bu kaçınılmaz. İşin savunma kısmında da kötü olunca bu sonuç ortaya çıktı. Çok sıkıcı ve statik bir düzenleri var. Yine DeRozan’a savunma konusunda dikkat ettiğimiz sürece kazanmamız icap eden bir maç gibi gözüküyor. Aldridge çok iyi başladığı maçları yüksek skorla bitirebiliyor, kötü oynarken de iyice düşüyor genelde. Uzun savunmamıza güveniyorum bu konuda.
Pelicans